Sorunu sor hemen cevaplansın.
Kavalalı Mehmet Ali Paşa Nedir
Kavalalı Mehmet Ali Paşa, (Arapça: محمد علي باشا, Farsça: محمد علی پاشا, Urduca: محمد علی پاشا, d. 4 Mart 1769 - ö. 2 Ağustos 1849), Mısır valisi, Kavalalılar Hanedanı'nın kurucusu, Mısır ve Sudan'ın ilk hidivi. Osmanlı Devleti'ne karşı başarıyla sonuçlanan bir isyan çıkardı. Her ne kadar Osmanlılar'a bağlıymış gibi görünsede, o dönem, Sudan, Mısır, Filistin, Lübnan ve Suriye'nin gerçek hükümdarı olarak kabul edilmiş ve 150 yıl boyunca hanedanı tarafından bu topraklar yönetilmiştir.
Kavalalı Mehmet Ali Paşanın Hayatı
Mısır Valisi olmadan önce
Kavalalı Mehmet Ali Paşa bugünkü Yunanistan'ın Kavala'nın Kondova köyünde dünyaya geldi. Bazı tarihçiler tarafından Arnavut olduğu söylenmektedir. Napolyon'un Mısır'ı işgaline karşı Osmanlı tarafından Mısır'a gönderilen orduda görev aldı ve kısa zamanda komutanlığa yükseldi. Vali Hüsrev Paşa'ya karşı düzenlenen ayaklanmadan yararlanarak 1805'te Mısır valisi oldu.
Mısır Valisi olduktan sonra
Mısır'ın kalkınması için çeşitli ıslahatlar yaptı. Avrupa'dan getirttiği hocalarla kendine güçlü bir ordu kurdu. 1811 yılında yönetimde halen etkili durumda bulunan Memlük Beylerine karşı harekete geçerek Mısır'daki Memlük egemenliğine kesin olarak son verdi. Daha sonra 1811-1818 yılları arasında orduları Osmanlı Sultanı adına Arabistan Yarımadası'nda Vahhabilere karşı savaştı. 1815 yılında Kahire'de bulunan Arnavut askerleri kısa süreli bir ayaklanma çıkardılar. Kavalalı, başını ağrıtabileceğini düşündüğü 25.000 Arnavut askerini, Sudan'ın fethi için 1821'de Sudan'a Func Devleti'nin üzerine gönderdi. Böylelikle Sudan, Mısır'ın kontrolü altına girdi. Mora'da patlak veren isyanı bastırmakta güçlük çeken Osmanlı Devleti, Mehmet Ali Paşa'dan yardım istedi. Bu başarısına karşılık Mora ve Girit valilikleri söz verildi. İsyan bastırıldı; ama 1829'daki Edirne Antlaşması'yla Mora Yunanistan'a verilince, Kavalalı Mehmet Ali Paşa bu sefer de Suriye valiliğini istedi. Ancak Mehmet Ali Paşa'nın genişleme siyasetinden çekinen Osmanlı Hükümeti Mehmet Ali Paşa'nın bu isteğini reddetti.
Hidivliği Kuruşu
Bunun üzerine Mehmet Ali Paşa Filistin'e yürüdü ve Akka Kalesi'ni ele geçirdi. Osmanlı hükûmeti Mehmet Ali Paşa'nın üstüne ordu gönderdiyse de Ağa Hüseyin Paşa komutasındaki Osmanlı ordusu Kavalalı Mehmet Ali Paşa'nın oğlu İbrahim Paşa komutasındaki Mısır kuvvetleri tarafından bozguna uğratıldı. Mısır Kuvvetleri Halep, Şam ve Adana'yı ele geçirdiler. Konya'da Sadrazam Reşit Paşa'nın kuvvetlerini de yenip Kütahya'ya kadar ilerlediler.
II. Mahmud, Büyük Britanya ve Fransa'dan yardım istedi. Ne var ki Fransa'nın Mehmet Ali Paşa'yı desteklemesi, İngiltere'nin de Osmanlı'nın içişlerine karışmak istememesi üzerine beklediği yardımı alamadı ve Rusya'dan yardım istemek zorunda kaldı. Rusya ile Hünkar İskelesi Antlaşması yapıldı ve Rus donanması İstanbul'a demirledi.
Boğazların Rusya'nın eline geçmesinden endişe eden İngiltere ve Fransa'nın araya girmesiyle Kütahya Antlaşması (1833) imzalandı. Antlaşmaya göre Mısır, Suriye ve Girit valilikleri Kavalalı Mehmet Ali Paşa'ya, Cidde ve Adana valilikleri de oğlu İbrahim Paşa'ya verildi.
Antlaşmadan her iki tarafta hoşnut olmadı. 2. Mahmut Mısır valisini ortadan kaldırmak ve kaybettiği toprakları geri almak istiyordu. Osmanlı ordusu ile Mısır ordusu Nizip'te karşılaştı. Osmanlı ordusu tekrar bozguna uğrayınca Rusya'nın soruna el atmasından ve Mehmet Ali Paşa'nın güçlenmesinden çekinen Avrupa Devletleri konuyu görüşmek için Londra'da konferans düzenledi.
Londra'da imzalanan antlaşmaya göre Suriye, Girit ve Adana Osmanlı Devleti'ne geri verildi, Mısır ise Kavalalı Mehmet Ali Paşa ve soyundan gelenlere bırakıldı. Kavalalı Mehmet Ali Paşa başta antlaşmayı kabul etmese de İngiltere ve Avusturya'nın Beyrut'a asker çıkarması ve İngiliz donanması'nın Lübnan kıyılarını topa tutması üzerine antlaşmayı kabul etmek zorunda kaldı. 1845'te İstanbul'a gelip padişaha bağlılığını bildirdi. 1849'de Kahire'de öldü.
Kavalalı Mehmet Ali Paşa İsyanı
Kavalalı İsyanının Sebebleri
1) Yunan isyanının bastırılmasında II. Mahmut'a yardım eden Mısır valisi Kavalalı Mehmet Ali Pasa'ya vaad edilen yerlerin verilmemesi
2) Mehmet Ali Paşa'nın Navarin olayından sonra padişahtan izin almadan ordu ve donanmasını geri çekmesi.
3) 1828-1829 Osmanlı-Rus savasında yardım istenildiği halde Mehmet Ali Pasa'nın yardım göndermemesi
Kavalalı İsyanının Sonucu
II.Mahmut Mehmet Ali Pasa'yı görevden almak için hazırlanırken Mehmet Ali Pasa'nın oğlu İbrahim Pasa, üzerine gönderilen padisah kuvvetlerini yenerek Konya'ya ilerledi. Bu zor durum karsısında padisah yabancı devletlerden yardım istedi. İngiltere ve Fransa bu isteğe kayıtsız kaldılar. II. Mahmut son çare olarak (denize düşen yılana sarılır diyerek) Rusya'dan yardım istedi. Bir Rus donanması İstanbul boğazını geçerek Büyükdere önlerine demirledi. Osmanlı Rus yakınlasması İngiltere ve Fransa'yı telaslandırdı. Hemen devreye girerek Mehmet Ali Pasa ya baskı yaptılar. Bunun üzerine Mehmet Ali Paşa ile II.Mahmut arasında KÜTAHYA ANTLASMASI imzalandı. (14 Mayıs 1833)
Kavalalı İsyanının Önemi
Kavalalı Mehmet Ali Paşa sorununun ortaya çıkışını ve Osmanlı açısından çözümsüzlüğünü idrak edebilmek için 19.yüzyıl siyasi tablosunu hem Osmanlı açısından hem de Avrupa açısından tahlil etmek şarttır. Zira Edirne anlaşmasından sonra bağımsız bir Yunan krallığının kuruluşu ve Fransa’nın Cezayir’e yerleşmesinden sonra Akdeniz’de iki önemli toprağından mahrum kalan Osmanlı, henüz bu sorunlarla uğraşırken Mısır meselesi ortaya çıkmış ve meselenin giderek büyümesi Osmanlı’nın Rusya’dan yardım istemesine sebep olurken Avrupa’nın da dikkatini cezp etmiştir. Dolayısıyla bir iç sorun uluslararası bir mesele haline gelmiş, Osmanlı’nın Avrupa’da zaten zedelenmiş olan siyasi prestijine ağır bir darbe indirmiştir. Sorunun çözüm aşamasında yaşanan siyasi gelişmeler ve “Valisine söz geçiremeyen Sultan” imajı 1815 tarihli Viyana Kongresi’nde “Şark Meselesi”ni gündeme getirerek, Ortadoğu ve Osmanlı planlarını tartışan Avrupalı Devletlerin emellerini daha net bir şekilde açığa vurmalarına ve sonraki dönemlerde daha saldırgan politikalar izlemelerine neden olmuştur. Nitekim Mısır Sorunu “Şark Meselesi”nin bir safhasını teşkil etmiştir.
Tarih: 2014-03-21 22:00:00 Kategori: Edebiyat
Kitaptan sorunu tarat hemen cevaplansın.